.İlköğretimTerkler Kimler? Ne Yapıyorlar? MEB'in istatistiklerine bakıldığında İlk Okulda % 98,8 olan okullaşma oranının Orta Okulda yani ilköğretim ikinci kademesinde % 93,09 a düştüğü görülür. Anlaşılacağı üzere 6-14 yaş aralığındaki çocukların yüzde yedisi (%7) zorunlu olmasına rağmen eğitim sisteminin dışında. Okula gitmeyen bir çocuk ne yapar? Bu soruların cevabını TUİK'in '2012 'Çalışan Çocuklar' istatistiklerinde arayacağız. Okula gitmeyen çocuklar hayatın hiç bir alanında görünmüyorlar TÜİK ölçümüne göre 6-14 yaş aralığındaki toplam nüfus 11 386 000 (onbirmilyon üçyüzseksenaltı bin) ve bunların 319 000 (üçyüz ondokuz bin) i okula devam etmiyor. Okula gitmeyen çocukların 155 bini ne evde nede ekonomik bir işte çalışıyor. Yani para getiren bir iş yapmıyor, hane halkına yardım niteliğindeki ev işide yapmıyor. Ekonomik işlerde çalışanların nasıl işlerde çalıştığını hepimiz etrafımızda rahatlıkla görebiliriz. Kuaför, bakkal vs gibi yerlerde getir götür işlerinde veya |
tarım sektöründe hırpalandıklarına şahit olmayanımız var mı?
Kaderlerine terk edilmiş çocuklar
İlköğretimi tamamlamamış ve 14 yaşını doldurmamış bir çocuk yasal olarak çıraklık eğitimi de alamaz.Kısacası okula gitmeyen bu yaş aralığındaki bir çocuk neredeyse başı boş kendi haline terk edilmiş gibi. Nasıl sosyalleşecek, kendi beceri ve yetilerini nasıl keşf edecek, ilerde nasıl bir yetişkin olacak, iş dünyasında yer alma şansı var mı, birey olabilecek mi? Zorunlu eğitim süresince her bir çocuğa bu hizmeti sunmak devletin görevi olduğuna göre, hizmete ulaşmadaki engelleri kaldırmak da devletin görevidir, Nereden başlamak gerekir noktasında ise TUİK verileri iyi bir yol gösterici niteliğinde. Verilerde okulu bırakma nedenlerine baktığımızda ekonomik ve motivasyon eksikliği olmak üzere iki ana gurubun öne çıktığını görürüz.
b.) Bir işte çalışmak zorunda olması : % 1,6
c.) Hane halkına ev işlerinde yardım etmek zorunda olması : % 0,9
b.) Okulun yararına inanmaması : % 10,3
Aileye ve çocuğa rehberlik hizmeti verilerek ekonomik destek sağlandığında bu kitlenin yüzde kırkdördünün (%44) okula devamının önündeki engeller ortadan kaldırılmış olacak. Başarısızlık korkusu yaşayan çocuk için okul programlarında esneklik, yani becerilerine uygun sorumluluklar yüklenmesine imkan verecek, çocuğun motivasyonunu yükseltecek esneklikte olmalı. Yeni eğitim sistemi de bu ihtiyacı karşılama açısından olumlu ögeler taşıyor ancak yeterli olduğu kanısında değilim. Eğitim- öğretim programın da minimum temel kazanımların neler olduğu belirlenmeli ve çeşitli nedenlerle gurup içinde bu temel becerileri kazanmada başarısız olan çocuklar için zaman zaman birebir etkileşime imkan vermeli.
Diğer nedenlere baktığımızda süregen bir hastalık nedeniyle okula gidemeyenler %22,6 ile kalabalık bir nüfus oluşturuyorlar, % 8,5 oranıyla ailenin izin vermediği çocuklar da devletin acil müdahalesine ihtiyaç duyan kalabalık bir gurup.
Hem okuyan hemde çalışan çocuklar var
6-14 yaş aralığındaki çalışan çocukların (okula giden veya gitmeyen) elliüçbini (53 000) ekonomik işlerde, yüzonikibini (112 000) de ev işlerinde (hane halkına yardım niteliğindeki işler) çalışıyor. Ekonomik işlerde çalışanların bir kısmının çıraklık eğitimi kapsamında olduğunu hatırlarsak geriye kalan çoğunluğun ne mesleki gelişim nede kişisel gelişim açısından hiç bir hizmet almadıkları anlaşılmakta
TÜİK'in çalışmasına göre yukarıda detaylarına baktığımız okula gitmeyen çocukların yanı sıra okula devam ederken çalışan 6-17 yaş aralığındaki çocukların sayısı da (tüm çalışan çocukların sayısı 893 000) oldukça kabarık.
Kaynaklar
1. Çalışan Çocuklar 2012, TÜİK
2.Milli Eğitim Temel Kanunu, http://mevzuat.meb.gov.tr/html/88.html
Kaderlerine terk edilmiş çocuklar
İlköğretimi tamamlamamış ve 14 yaşını doldurmamış bir çocuk yasal olarak çıraklık eğitimi de alamaz.Kısacası okula gitmeyen bu yaş aralığındaki bir çocuk neredeyse başı boş kendi haline terk edilmiş gibi. Nasıl sosyalleşecek, kendi beceri ve yetilerini nasıl keşf edecek, ilerde nasıl bir yetişkin olacak, iş dünyasında yer alma şansı var mı, birey olabilecek mi? Zorunlu eğitim süresince her bir çocuğa bu hizmeti sunmak devletin görevi olduğuna göre, hizmete ulaşmadaki engelleri kaldırmak da devletin görevidir, Nereden başlamak gerekir noktasında ise TUİK verileri iyi bir yol gösterici niteliğinde. Verilerde okulu bırakma nedenlerine baktığımızda ekonomik ve motivasyon eksikliği olmak üzere iki ana gurubun öne çıktığını görürüz.
- I- Ekonomik Nedenler % 22,5
b.) Bir işte çalışmak zorunda olması : % 1,6
c.) Hane halkına ev işlerinde yardım etmek zorunda olması : % 0,9
- II - Motivasyon Eksikliği % 22,2
b.) Okulun yararına inanmaması : % 10,3
Aileye ve çocuğa rehberlik hizmeti verilerek ekonomik destek sağlandığında bu kitlenin yüzde kırkdördünün (%44) okula devamının önündeki engeller ortadan kaldırılmış olacak. Başarısızlık korkusu yaşayan çocuk için okul programlarında esneklik, yani becerilerine uygun sorumluluklar yüklenmesine imkan verecek, çocuğun motivasyonunu yükseltecek esneklikte olmalı. Yeni eğitim sistemi de bu ihtiyacı karşılama açısından olumlu ögeler taşıyor ancak yeterli olduğu kanısında değilim. Eğitim- öğretim programın da minimum temel kazanımların neler olduğu belirlenmeli ve çeşitli nedenlerle gurup içinde bu temel becerileri kazanmada başarısız olan çocuklar için zaman zaman birebir etkileşime imkan vermeli.
Diğer nedenlere baktığımızda süregen bir hastalık nedeniyle okula gidemeyenler %22,6 ile kalabalık bir nüfus oluşturuyorlar, % 8,5 oranıyla ailenin izin vermediği çocuklar da devletin acil müdahalesine ihtiyaç duyan kalabalık bir gurup.
Hem okuyan hemde çalışan çocuklar var
6-14 yaş aralığındaki çalışan çocukların (okula giden veya gitmeyen) elliüçbini (53 000) ekonomik işlerde, yüzonikibini (112 000) de ev işlerinde (hane halkına yardım niteliğindeki işler) çalışıyor. Ekonomik işlerde çalışanların bir kısmının çıraklık eğitimi kapsamında olduğunu hatırlarsak geriye kalan çoğunluğun ne mesleki gelişim nede kişisel gelişim açısından hiç bir hizmet almadıkları anlaşılmakta
TÜİK'in çalışmasına göre yukarıda detaylarına baktığımız okula gitmeyen çocukların yanı sıra okula devam ederken çalışan 6-17 yaş aralığındaki çocukların sayısı da (tüm çalışan çocukların sayısı 893 000) oldukça kabarık.
Kaynaklar
1. Çalışan Çocuklar 2012, TÜİK
2.Milli Eğitim Temel Kanunu, http://mevzuat.meb.gov.tr/html/88.html