Türkiye de Eğitim Sisteminin Genel Görünümü
Okul genç insanların yaşam becerileri ve kişisel gelişimleri için gerekli olan yeterlilikleri kazanmalarında yardımcı olur. Aynı zamanda bir çocuğun okul eğitiminin kalitesi toplumdaki yerini, ulaşacağı eğitim düzeyini ve iş imkanlarını da etkiler. Gelişmiş ülkeler okullaşma problemini çözmüş eğitimin kalitesini tartışırken ülkemizde hala temel eğitime ulaşamayan çocukların bulunması mücadele edilmesi gereken bir durum. Durumu netleştirmek için ülkemizde okullaşma ne durumda bir bakalım, başka bir makalede de kalitesini irdeleriz.
Milli Eğitim Bakanlığının 2013 istatistiklerine göre eğitimde Türkiye manzarası.. Halihazırda İlk okul, orta Okul ve Lise olmak üzere 12 yıllık zorunlu eğitim uygulanıyor. Okul öncesi öğrenim ise isteğe bağlı ve henüz ihtiyacı karşılayabilecek alt yapı oluşturulabilmiş değil. Ortaöğretim mezuları isterlerse Yükseköğrenime geçiş sınavlarına girerek elde ettiği başarı sıralamasına göre bir yüksek öğrenim kurumuna devam edebiliyor. Yukarıdaki grafik durumu özetlemekte.
Okul genç insanların yaşam becerileri ve kişisel gelişimleri için gerekli olan yeterlilikleri kazanmalarında yardımcı olur. Aynı zamanda bir çocuğun okul eğitiminin kalitesi toplumdaki yerini, ulaşacağı eğitim düzeyini ve iş imkanlarını da etkiler. Gelişmiş ülkeler okullaşma problemini çözmüş eğitimin kalitesini tartışırken ülkemizde hala temel eğitime ulaşamayan çocukların bulunması mücadele edilmesi gereken bir durum. Durumu netleştirmek için ülkemizde okullaşma ne durumda bir bakalım, başka bir makalede de kalitesini irdeleriz.
Milli Eğitim Bakanlığının 2013 istatistiklerine göre eğitimde Türkiye manzarası.. Halihazırda İlk okul, orta Okul ve Lise olmak üzere 12 yıllık zorunlu eğitim uygulanıyor. Okul öncesi öğrenim ise isteğe bağlı ve henüz ihtiyacı karşılayabilecek alt yapı oluşturulabilmiş değil. Ortaöğretim mezuları isterlerse Yükseköğrenime geçiş sınavlarına girerek elde ettiği başarı sıralamasına göre bir yüksek öğrenim kurumuna devam edebiliyor. Yukarıdaki grafik durumu özetlemekte.
Şimdi okullaşma açısından genel duruma bir bakalım. Yandaki grafikte de görüldüğü üzere okul öncesi eğitimin (%26 varlığından pek söz edilemez, AB ülkeleri 4- yaş için okullaşma ortalamasının %70lerde, birliğe sonradan katılan birkaç ülkeyi dikkate almazsak oranın %90larda olduğunu hatırlarsak çok gerilerde kaldığımız yadsınamaz bir gerçek olarak ortada. Devlet bu alanda yaygın bir hizmet vermediği sürecede okul öncesi eğitimin yaygınlaşması beklenemez. Türkiye de eğitim hizmetleri satın alabilen nüfusun çok sınırlı olduğunu diğer eğitim kademelerin de hizmet alanların sayısından biliyoruz. İlk Okul düzeyindeki okullaşma oranı (% 98,8) memnuniyet verici ancak zorunlu olmasına rağmen Orta Okul düzeyinde oran % 93,09 a düşmekte. Henüz onlu yaşlarındaki bir çocuk neden okula gitmez araştırılması gereken bir durum. Ortaöğretime geçildiğinde yine zorunlu olmasına rağmen keskin bir düşüş görülmekte (% 70,06). Yaş gurubunun %30 örgün veya yaygın herhangi bir okula devem etmiyor. Bu da sistemin en can alıcı aksaklıklarından biri olarak görünüyor. Bu düzeyde sistemi terk eden bir çocuk nasıl meslek edinecek, nasıl hayata atılacak ayrı bir yazının konusu olmaya aday. Yükseköğrenim'e gelindiğinde yaş gurubunun % 62 si sistemden çıkmış oluyor. Kabaca özetlemek gerekirse yaş gurubunun yaklaşık yarısı mesleksiz olarak hayata atılıyor.
Kaynaklar
1. Milli Eğitim Temel Kanunu, http://mevzuat.meb.gov.tr/html/88.html
2. Milli Eğitim İstatistikleri Örgün Eğitim 2012 -2013, gb.meb.gov.tr/www/milli-egitim-istatistikleri-orgun-egitim-2012-2013/icerik/79
Kaynaklar
1. Milli Eğitim Temel Kanunu, http://mevzuat.meb.gov.tr/html/88.html
2. Milli Eğitim İstatistikleri Örgün Eğitim 2012 -2013, gb.meb.gov.tr/www/milli-egitim-istatistikleri-orgun-egitim-2012-2013/icerik/79